pencerenize karartın vururdu ben sokakta dururdum

o cumbalı evinizin balkonundan bakardın

uykusuz geçerdi gecelerim gurur yapar sana diyemezdim

ben ekmek aş yiyemezdim ey yar yiyemezdim

Comments

25 Mayıs 2021

Gözlemliyorum


Çevreme bakıyorum “Hımm, şöyleyken şöyle, böyleyken böyle” diyorum. Diyebiliyorum.

Bir bilim adamı veya akademisyen değilim. Ama görüp algılayabiliyorum. Gözlemliyorum. Gözlemleyemez miyim..?

Ankara’da yaşadığım için Ankara’ya göre söylüyorum. Başka yeri bilmem. Her yıl günler uzayıp kısalıyor. Aralık Ayının 21’inde günler en kısa haline geliyor. Yumuşak bir dönüşle yavaş yavaş uzamaya başlıyor. 21 Mart’ta geceyle gündüz eşit hale geliyor. Günler uzuyor uzuyor 21 Haziran gibi en uzun gün, en kısa gece yaşanıyor. Uç noktadan dönüşle bu defa günler kısalmaya başlıyor. 21 Eylül’de gece ile gündüz tekrar eşit hale geliyor. İnsanlık yılda iki defa oluşan bu eşitliğe “Ekinoks” diyerek bir isim bile koymuş. Günler gene orada durmuyor. 21 Aralık’a doğru seyrine devam. Bu durum hiç değişmiyor. Hep böyle. (Mevsim farklılıkları dünya ekseninin 23º eğik olmasından kaynaklıymış.) 

Gözlemliyorum.

Ay mesela. Hiç değişmeden 28-29 günlük süreçlerle dönüp duruyor. Hem dünyanın etrafında hem kendi etrafında. Işık alan kısmı küçülüyor, büyüyor. Biz hep gördüğümüz yüzünü görüyormuşuz. Dönüş hızına göre öbür yüzü dünyadan asla görünmeyecek şekilde ayarlanmış. Milyonlarca yıldır milim şaşmıyor. Çok ilginç. Dünya güneşin etrafında dönüyor, Güneş de sistem olarak belli bir yörüngede, Samanyolu Galaksisi içerisinde dönüyor (1 yıl 224 milyon yıl). Gökyüzü, yeryüzü hareket halinde. Çok ilginç.

Gözlemliyorum.

Her yıl Nisan ayının sonlarına doğru ağaçlar patlamaya başlıyor. Çiçek açacaklar çiçeklerini açıyor. 3-5 gün içerisinde çiçek-yaprak çıkıveriyor. Sonra o çiçekler yavaş yavaş meyveye duruyor. Olgunlaşıyor. İnsanlığa çeşit çeşit nimetler oluşuyor. Görevini tamamlayanlar sonbaharda yaprağını döküyor. Bahara kadar kış uykusuna yatıyor. Ama canlı. Asla şaşmıyor.

Gözlemliyorum.

Hiçbir şey durup dururken değişmiyor. Karınca karıncalığına, çakal çakallığına, it itliğine devam ediyor. Solucan “Yeter artık süründüğüm biraz da fil olayım” demiyor mesela. Ayı da “Ayılık yaptığım yetişir biraz insan olayım” derdinde değil. Evrim mevrim hikayeymiş sanırım. Unutmadan son 4 bin yıldır evcilleşen hiçbir hayvan yokmuş. 4 bin yıl dile kolay. Kendi kendine evcilleşen tek hayvan ise kediymiş. İlginç.

Bütün canlılar doğuyor, büyüyor bir müddet yaşıyor ve ölüyor. Kesin.

Gözlemliyorum.

Gözlemlemeye devam ediyorum.

Öğrendiğimiz her şeyi 30-40 yılda öğrendiğimize göre dünyanın yaşı o kadar mı yoksa..?

 

Suat Zobu

 


 

0 yorum: "Gözlemliyorum"