Servet’in
üniversiteye başladığı ilk yıl.
60
kişilik sınıf mevcudundan 20’ye yakını kız, diğerleri erkekti.
Kızların
içerisinde Hürü diye bir kız vardı ki diğerlerine göre daha değişik dururdu,
daha esrarengiz bir havası vardı. Hani ne derler ezoterik..
Bir
gün, boş geçen derslerden birinde, Hürü’nün olduğu masanın etrafına toplanmış
kalabalığı görünce elinde olmadan oraya yaklaştı Servet. Hürü sınıftaki bir
arkadaşının el falına bakıyordu. Servet böyle şeylere pek inanmazdı aslında.
Fal bakma işi bitince O da elini uzattı “Benimkine de bakar mısın..?” deme
gafletinde bulundu.
Hürü
başladı saymaya. “Şöyle olacak, böyle olacak, şu zamanda evleneceksin, 2 oğlun
olacak falan..”
“Aaa,
yaşam çizgin çok kısa, 55 yaşında öleceksin”
Hoppala..
Servet pek inanmadı, inanmak istemedi ama kafasının bir yerlerine de 55 yaş
takıldı kaldı. 19 yaşındaydı, kısa bir hesapla yolun üçte biri gitmişti. Bir
taraftan “yok canım nerden bilecek” diyor bir taraftan da Cahit Sıtkı
Tarancı’nın
“Otuz
Bes Yaş
Yaş
otuz beş! Yolun yarısı eder,
Dante
gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı
çağımızdaki cevher,
Yalvarmak,
yakarmak nafile bugün,
…….”
Şiirinden
esinle “yaş 19 eder yolun üçte biri” diye şiirler yazıyordu.
Üniversite
bitti, evlendi, çoluk çocuğa karıştı, iş-güç..
55
yaş unutuldu mu, hayır. Yaşamında gelişen olaylara bakınca Hürü’nün dedikleri
de teker teker gerçekleşiyordu..
Zaman
hızla aktı.. Yıllar, yaşlar 55’e yaklaştı, kendini koy verdi Servet.. 52
yaşında anjiyo oldu. Kalbinde biri %70 diğeri %80 tıkalı olan iki damara stend
takıldı. ’Haa, dedi kendi kendine, 55 yaş ve kalp.’
Uzun
süredir karaciğerinde bozukluk vardı. Midesini üşütmeler, mide ekşimeleri,
kusmalar falan. Doktor “safra kesende taş var” dedi, “1,5 cm hem de. Ameliyat
olman lazım.”
“Ne
zamana kadar ameliyat olmam lazım” diye sordu doktora. 3-5 sene dese 55’ten
sonraya sarkıtacak..!
El
cevap,
“Valla
resmen bir bombanın üstünde oturuyorsun, ona göre” cevabını verdi doktor.
‘Hımm,
safra kesesi-taş-karaciğer-55 yaş’ diye düşündü Servet. Ameliyat oldu safra
kesesini aldılar.. Safra kesesinden ameliyat olmak demek safra kesesini tümden
almak demekmiş aslında. Peki safra kesesi olmadan nasıl olacak? Oradaki
damarlarda biraz genişleme ile vücut küçük de olsa bir safra keseciği
oluşturuyormuş.
Sağlığına
pek dikkat etmedi artık, dişlerini ihmal etti. Üzerine yeni bir şeyler bile
almamaya başladı.
Sırtında
çıkan bir çıbandan sonra yapılan tahlillerde “şeker sınırda” diyerek ilaca
başlattı doktor.
‘Şeker-55
yaş’ acaba..
Geldi
55 yaş. Aklımda, aklımda.. Yaşanılan stres, pimpiriklenmeler falan, resmen
Müslümana gavur eziyeti. Bitti 55 yaş ohh. Artı eksi bir iki olabilir mi
sorusu. Olabilir mi !! Belki..
*
Şu
an 59 yaşındayım. Allah’ın her gününe bin şükür. Tamam, hepimiz tam ölecek
yaştayız ama ne zaman öleceğimizi de Allah bilir. Hürü, mürü değil..
Servet
mi..? Ha Servet, ha Suat ne fark eder..
Size
mi..?!!
Size
tavsiyem, hayatınızı zindan etmek istiyorsanız hemen bir falcıya gidin..!!!
Suat
Zobu
–
0 yorum: "55 Yaş !"