Neden
tarih bilincimizi yok etmeye çalışıyorlar?
Neden
bizleri etnik kökenlere ayırıp bir "mozaikler topluluğu" olduğumuzu
lanse etmeye çalışıyorlar?
Neden
Türklüğümüzü unutturmaya çalışıyorlar. Neden TÜRK olduklarını kabullenip de
TÜRK’üm diyemiyorlar…
İsmail
Gaspıralı’nın dediği gibi “Türklüğün
düşmanı çoktur ama Türklüğü savunanın düşmanı daha çoktur.”
Neden..?
*
* *
Bulunduğumuz
coğrafyayı bizlere layık görmedikleri için olmasın..?...!
Dünyanın
tam merkezinde bulunan altın değerindeki bu eşi bulunmaz arsayı bize layık
görürler mi..?
Bizleri
bulunduğumuz coğrafyadan komple silip atmak için mi?
Yüzlerce
yıldır oynanan oyunları devam mı ettiriyorlar?
Uluslararası
tezgâhlara içimizden birileri de alet mi oluyor?
*
* *
Bütün
bu sorular aklımıza takılıyor sürekli. Bu soruları daha da çoğaltabiliriz.
*
* *
Bizlere
"SOYKIRIM YAPTINIZ"
diyorlar değil mi?
Lütfen
okuyunuz... KİM SOYKIRIM YAPMIŞ…
24 YIL ÖNCE BU GÜN BİR KATLİAM
OLMUŞTU, HATIRLADINIZ MI?
Dağlık
Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan 2.605 Aile ve 11.356
nüfuslu Hocalı Kasabası Hankendi ile Ağdam’ı birbirine bağlayan yol üzerinde
bulunup bölgenin tek havalimanı için de üs konumunda olması nedeniyle Ermeniler
için çok önemli bir askeri hedef niteliği taşımaktaydı. Karabağ’ı işgal etme
çalışmasını sürdüren Ermeniler Aralık 1991’de Azerilerin yaşadığı Kerkicahan
Kasabası’nı alınca Hocalı tamamen Ermenilerin Ablukasında kaldı. Ermeniler
tarafından özellikle sivil kesim hedef alınarak sürekli bombalanan Hocalı’daki
halk zorlu kış şartlarında aç, susuz, elektriksiz ve gazsızdı. Kasabayı terk
etmek isteyen sivil halk Ermeniler tarafından ateş edilerek sürekli engellendi.
1992
Yılında 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece bölgedeki Rus destekli Ermenistan’ın
ve 366. Motorize Piyade Alayı’nın desteğindeki Ermeni güçleri tarafından Hocalı
Kasabası’nın giriş ve çıkışları kapatılarak Azeri resmi kaynaklarına göre 83
çocuk, 106 kadın, 70’ten fazla yaşlı dâhil olmak üzere toplam 613 sivil
hunharca öldürüldü, 487 kişi ağır yaralandı, 1275 kişi rehin alındı (Çoğunun
akıbetleri meçhuldür), 150 kişi ise kaybolmuştur. Öldürülenler arasındaki 56 hamile kadının karnı yarılmış, pek çok
kişinin gözleri oyulmuş, vücut ve kafa derileri diri diri yüzülmüştür.
LÜTFEN
BU VİDEOYU İZLEYİN:
“Memorial”
İnsan Hakları Savunma Merkezi, İnsan Hakları İzleme Örgütü, The New York Times
gazetesi ve Time dergisine göre katliam, Ermenistan’ın ve 366. Motorize Piyade
Alayı’nın desteğindeki Ermeni güçleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca,
Karabağ Savaşında Ermeni kuvvetlere komutanlık yapmış bugünkü Ermenistan
Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Markar Melkonyan’ın aktardığına göre kardeşi
Monte Melkonyan, katliamın Ermeni güçler tarafından yapılan bir intikam
olduğunu açıklamıştır.
Oktay
Ekşi’nin aktarımına göre o vahşeti yaşayan ve sonra Beyrut’a yerleşen Ermeni
gazeteci Daud Kheriyan, ’for the sake of cross’ (haçın hatırı için) isimli
kitabında (sayfa: 62-63) şu satırları aktarmaktadır: "...GAFLAN denen ve
ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni Grup, Hocalı’nın 1 kilometre batısında bir
yere 2 mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir
kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa,
açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu.
Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu
tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar.
Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi.
Yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Şuşa’ya döndüm. Onlar haç’ın hatırı için
savaşa devam ettiler."
İnsan
Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamı’nı Dağlık Karabağ’ın işgalinden bu yana
gerçekleşen en kapsamlı sivil katliamı olarak nitelendirmiştir.
Burnumuzun
dibindeki Azerbaycan Ermeniler tarafından işgal edilirken, insanlarımız
katledilirken maalesef Türkiye’nin sesi hiç çıkmamıştır. Nerede büyük
devletlik? “Ulan dur yoksa ben devreye
gireceğim” diyemedik. Geçen 24 yılda bir şey diyebildik mi? Diyemedik...
Dağlık
Karabağ bölgesinde artık hiç Azeri yaşamıyor. Üstelik Karabağ’dan daha fazlası
da işgal edildi Ermeniler tarafından. Şu anda Azerbaycan’ın %20’si Ermeni
işgali altında. 9 milyon nüfuslu Azerbaycan’da adına “kaçkın” dedikleri 1
milyondan fazla insan Azerbaycan’ın çeşitli yerlerinde kötü şartlarda mülteci
konumunda yaşıyor.
Her
yıl sokaklara dökülüp "Hepimiz
Ermeniyiz" pankartları taşıyarak gösteri yapanlar iş Azerbaycan
işgaline, Hocalı katliamına gelince "DUYMAZ, GÖRMEZ, BİLMEZ" konumuna
geçmektedirler.
Haa,
birileri daha bu konumdadır; Filistin’e Mısır’a ağıt yakanlar. Çünkü onların
nazarında Hocalı’da katledilenler insan bile değillerdir.
Şimdi
lütfen DİKKAT:
Kendisini
medeni (!!!!) kabul eden Ermeni Doktor, Azerbaycan Hocalı katliamında 13
yaşındaki bir Türk çocuğunun (Başka çocuklara da başka deneyler yapmış, bakınız
aşağıdaki link "BAĞLANTI ADRESİ") derisini diri diri yüzdüğünü, ne
kadar süre yaşayabileceğiyle ilgili deney yapmak için saat tuttuğunu ve çocuğun
7 dakika sonra kan kaybından öldüğünü anlatan kitap yazabiliyor (Aşağıdaki
linkten izleyin lütfen).
Bunu,
bir an için bizden birinin yaptığını bir düşünsenize, bütün dünya ayağa kalkmaz
mıydı?
BARBARLAR !!!
sesi kulağınıza gelmiyor mu?
Aynı
Ermeniler çıkıp (Yakın zamanda yaptıkları Hocalı Katliamı'nı unutarak)
Türklerin Ermenileri katlettiklerini iddia ediyor, dünyanın işine de böyle
geldiği için buna inanıyor bütün dünya!..
Hatta
ülkelerinde bununla ilgili yasalar bile çıkarabiliyorlar.
Fransa'da,
İsviçre'de "Türkiye'de soykırım yapılmamıştır" demek suç!..
Demokrasinin
beşiği olan ülkelerdeki demokrasiye bakın!..
Oysa
pek çok belge göstermektedir ki, TÜRKLER
ERMENİLERİ DEĞİL, ERMENİLER TÜRKLERİ KATLETMİŞTİR.
Bunu
dünya kamuoyuna bir türlü anlatamayız, anlatamayız çünkü al birini vur
ötekine..! Batı ülkelerinin çoğu da başka başka ülkelerde katliam yapmışlar
zira.
Biz
katliam yapan bir millet olsaydık bu gün yeryüzünde bir tane Yunan, Bulgar,
Ermeni kalmazdı.
Zira
bu devletlerin toprakları 500 yıl bizimmiş. Her yıla bir kaç bin kişi bile
düşmez.
Şu
anda İÇİMİZDE AZINLIK OLARAK YAŞAYAN PEK ÇOKLARI DA kalmazdı.
BİZ
"TÜRK MİLLETİ" OLARAK HER ZAMAN "İNSANDIK", ASLA KATLİAM
YAPMADIK...
Kafkas
dağlarının güney doğusunda yer alan 4.392 km2’lik Karabağ; Azerbaycan
Cumhuriyeti sınırları içinde Kür, Aras nehirleriyle Gökçe Göl arasında batıda
Ermenistan, güneyde İran sınırına yaklaşan kuzeyden güneye 120 km, doğudan
batıya ise 35-60 km uzunlukta dağ ve ovalardan oluşan bir bölgedir. Bu
coğrafyanın üst kısımları, dağlık bir bölge olduğundan Dağlık Karabağ veya
Yukarı Karabağ olarak da adlandırılmaktadır. Bölge maden yatakları, mineral
suları, orman ürünleri ve tatlı su balıkçılığı ile önemli bir merkezdir.
210.000 hektar tarıma elverişli arazi bulunmaktadır. Alan olarak bütün
Azerbaycan’ın %5′i kadardır.
Tarih
boyunca Türk boylarının yerleştiği bölgeler arasında yer alan Karabağ;
Azerbaycan sahasında hüküm süren Türk devletlerinin de hâkimiyet alanı
içerisinde olmuştur. Karabağ’ın da içinde olduğu Revan, Nahçıvan, Gence gibi
Azerbaycan hanlıkları 1828′deki Türkmençay Antlaşmasıyla Rusların eline geçti.
Bu tarihten sonra Ruslar, İran ve Anadolu Ermenilerini, Kafkasya’ya getirerek
Karabağ’a yerleştirdiler.
1823’de
Karabağ’da ahalinin sayısı ve milli terkibi aşağıda gösterildiği gibidir:
Azeri
Türkleri Aile sayısı: 15.729 (% 78)
Ermeni
Aile sayısı: 4.366 (% 22)
Toplam
Aile sayısı: 20.095
1832
yılındaki ilk resmi Rus sayımına göre Karabağ nüfusunun % 64′ü Azerbaycan
Türk’ü, % 34′ü Ermeni idi. Özellikle I. Dünya Savaşı sonrasında Ermeni
göçlerinin çok olması ve bunların Karabağ’a yerleştirilmesi Ermenilerin oranını
yükseltti. Böylece Azerbaycan sahasında suni bir Ermeni bölgesi oluşturulmuştur.
---------------------
SON SÖZ:
Lanet olsun Milletimize zulüm
yapanlara, lanet olsun Milletimize yardımcı olmayanlara....
Suat
ZOBU
.
0 yorum: "Hocalı Katliamı"