2 Ağustos 1990 gecesi Irak
Kuveyt’i işgal etti.
Amerika Birleşik Devletleri
öncülüğünde 28 devletten oluşan ve sayısı 956.600 askere ulaşan Koalisyon
Güçleri oluşturuldu. Saddam Yönetimi 28 Ağustos 1990’da Kuveyt’i Irak’ın 19.
ili olarak ilhak ettiğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi 29 Kasım 1990’da Irak’ın 15 Ocak 1991’e değin Kuveyt’ten çekilmemesi
halinde kuvvete başvurulmasını öngören bir karar aldı.
Irak Kuveyt’ten çekilmedi.
16-17 Ocak 1991 gece yarısı ABD öncülüğündeki Koalisyon Güçleri “Çöl Fırtınası”
adıyla hava bombardımanı başlattı.
24 Şubat’ta Suudi
Arabistan’ın kuzeydoğusundan Kuveyt içlerine ve Irak’ın güneyine doğru geniş
çaplı bir müttefik kara saldırısı başladı. 100 Saatlik bu kara harekatında Irak
direnişi çökertildi. 28 Şubat’ta ateşkes ilan edildiğinde, Irak direnişi
bütünüyle kırılmış bulunuyordu. Ateşkes, Bağdat saatiyle 28 Şubat günü saat
08:00’de uygulamaya konuldu.
KAYIPLAR:
Koalisyon: 392 ölü, 776
yaralı,
Kuveyt: 1.200 ölü, Kuveytli
sivil: 1.000+ ölü
Irak: 20.000–35.000 ölü,
75.000+ yaralı, 60.000+ esir, Iraklı sivil: ~3.664 ölü (bombalamalarda)
x
20 Mart 2003’te ABD
tarafından, kitle imha silahları olduğu gerekçesiyle Irak’ın işgali başlatıldı.
Irak hükümeti ve ordusu üç hafta içinde çöktü. 9 Nisan 2003 tarihinde Bağdat’ın
düşmesinden sonra Saddam Hüseyin izini kaybettirdi. 22 Temmuz’da Saddam
Hüseyin’in oğulları Uday ile Kusay, Irak’ın Musul kentinde düzenlenen
operasyonda Amerikan kuvvetleri tarafından öldürüldü. Saddam da 13 Aralık
2003’te Tikrit yakınlarında bir çiftlik evinde ABD güçlerince yakalandı.
Irak’ta 1,5 milyonu aşkın
sivil öldü. İnsanlar işkenceden geçti, kadınlara tecavüz edildi. Kuzey Irak’ta
resmen Kürt Devleti kuruldu.
x
Koalisyon Güçlerine açıkça
destek veren dönemin Cumhurbaşkanı Rahmetli Turgut Özal “1 koyup 3 alacağız”
demişti. Hiç bir şey alamadığımız gibi, 500.000 Kuzey Iraklı mültecinin yükü de
bize kaldı. 10 yıllık ticari kaybımız ise 100 milyar Dolar oldu.
x
1991 Yılında Koalisyon
Güçleri isteseler, Saddam Hüseyin’i devirip, Irak’ı ele geçiremezler miydi?
Neden 2003’e kadar
beklediler?
Şartların olgunlaşması için.
x x x
1981 Ağustos’unda ABD
uçakları Sirte Körfezi’nde iki Libya uçağını düşürdü.
1986’da yine ABD uçakları
Libya lideri Muammer Kaddafi’nin karargâhını bombaladılar, Kaddafi bu olayda
yaralandı.
Libya’ya yönelik bu
saldırıların tek sebebi Libya yönetiminin Amerika’ya kafa tutması ve Amerikan
politikasını kendi ülkesinde uygulamaya yanaşmamasıydı.
1988 yılında Pan-Am
Havayollarına ait 103 numaralı uçak İskoçya’nın Lockerbie kasabası üzerinde
düşürüldü. Batılı ülkelerce konuyla ilgili başlatılan soruşturma sonucunda iki
Libya vatandaşının olayla ilişkileri olduğu ileri sürüldü. Kaddafi’nin Batılı ülkelerin
yargılanmak üzere Hollanda’ya teslimini istediği Libyalıları teslim etmeyerek
facianın sorumluluğunu reddetmesi, 1992 yılında Birleşmiş Milletler’in
yaptırım kararı almasıyla sonuçlandı. Bu yaptırımların etkisi Libya üzerinde
oldukça ağır oldu.
Uluslararası izolasyonun
yükünü taşıyamayacak hale gelen Libya, sonunda 1998 yılında ABD ve
İngiltere’nin şüphelilerin Lahey’de yargılanması teklifini kabul ederek
Lockerbie faciasının sorumlularını 1999’da İskoçya’ya teslim etti.
Libyaya uygulanan yaptırımlar
kaldırıldı.
2003 yılında ABD tek taraflı
uyguladığı yaptırımları kaldırmış ve 2006 yılında Libya’yı terörü finanse eden
ülkeler listesinden çıkarmıştır.
x
Libya’nın en büyük ithalat
ortakları: İtalya (%27,8), Almanya (%10,5), İngiltere (%7), Fransa (%5,8), Çin
(%10), Türkiye (%9,3), Güney Kore (%6,4) ve Mısır’dır (%5,1).
En büyük ihracat ortakları
İtalya (%39,1), İspanya (%13,5), Fransa (%6,1), Çin (%5), ABD (%5), Brezilya
(%2,4) ve Tunus’tur (%2).
x
2011 yılında Arap Baharı’nın
etkisiyle Libya’da bir iç savaş yaşandı.
23 Ağustos 2011 günü
Trablus’un düşmesiyle Kaddafi rejimi yıkıldı.
Kaddafi 20 Ekim 2011
tarihinde, memleketi Sirte’de yakalandı, linç edilerek öldürüldü.
Sol kulak ile göz aralığının
ortasında ve sağ alt karın boşluğunda kurşun izleri bulunuyor.
Kaddafi 25 Ekim 2011
tarihinde Sahra Çölünde kimsenin bilmediği bir yere gömüldü.
x
1990’lı yıllarda Amerika
Birleşik Devletleri isteseydi Kaddafi yönetimini devirip Libya’yı ele geçiremez
miydi?
Neden 2011’e kadar
beklediler?
Şartların olgunlaşması için.
x x x
Şu anda Suriye’de acemice
kurgulanmış bir senaryo uygulanıyor.
Bu Amerika’nın,
İngiltere’nin planı olamaz.
Maalesef Suriye kabağı da
Irak gibi Türkiye’nin başına patladı.
Kuzey Suriye’de, Türkiye
sınırı boyunca, güvenliksiz bir bölge oluşarak PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin
denetimine geçti.
Suriyeli sığınmacılar bize
kaldı, masrafları da cabası.
Çocukları üniversiteye
sınavsız alınacak.
Milyonlarca Dolar giderimiz
var. Ne katkı yapan başka devlet var, ne çözüm üreten.
Bizi kışkırtan yabancı
ülkeler tasını tarağını toplayıp gitti, uzaktan kıs kıs gülüyorlar.
x
Bir zamanlar "SuriyeMuhalefetinin Dostları" adıyla toplantı üstüne toplantı yapıyorlardı.
Esat rejimini devirmeye
kesin kararlıydılar.
Sonra sus-pus oldular.
Kimsecikler kalmadı.
x
Yoksa Suriye’de de bu iş
kuluçkaya yatırılıp, şartların olgunlaşması için 8-10 yıllık süreç mi
beklenecek?
Neden olmasın, ABD hiç acele
etmez ki!...
O zaman yandı gülüm keten
helva!..
Yıllık 8-10 milyar Dolarlık
sınır ticaretine mi yanarsın, yoksa başına kalan sığınmacılara bedavadan
yedirip içirmene mi?
x
Aylar önce Amerika Birleşik
Devletleri isteseydi Esat yönetimini devirip Suriye’yi ele geçiremez miydi?
Neden bekliyorlar?
Şartların olgunlaşması için
mi?..
.
0 yorum: "Suriye Başka Bahara"