Bir kaç yıl önce yukarıdaki
haritayı ilk gördüğümüzde bir çoğumuz" hadi canım sen de" deyip
geçti. "Büyük Ortadoğu Projesi" başlığıyla verilen haritada Ortadoğu
ülkelerinin haritaları değişmiş, yeni yeni ülkeler kurulmuş görünüyordu.
Aradan yıllar geçti.
"Arap Baharı" adıyla Cezayir, Tunus, Libya gibi pek çok Arap ülkesi
karıştı. Libya’da Mısır’da rejim değişiklikleri oldu. Bunların hiçbirinin
tesadüfi olmadığı, başta ABD olmak üzere batılı devletlerin bir organizasyonu
olduğu anlaşıldı. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında bilinçli yapılan, hedefe
ilerlemenin aşamalarıymış meğerse.
Dünya jandarmalığına soyunan
ABD dünyayı, özellikle de müslüman dünyasını kendi keyfine göre
şekillendiriyor. Kendisine muhalif yönetimleri devirip kendi kukla
yönetimlerini işbaşına getiriyor. Afganistan’da, Irak’ta, Libya'da, Mısır'da yaptığı provaların
devamı olarak kalan bir kaç ülke yönetimini de devirmek üzere. Esas hedef olan
İran’dan önceki küçük ayakbağı Suriye bitmek üzere. Sonra sıra İran’a gelecek,
final İran’da olacak, ne yazık ki İran’da taş üstünde taş kalmayacak.
Bütün bunlar olurken
Türkiye’nin konumu ne?
Rahmetli Turgut Özal Körfez Savaşı’nda "bir koyup, üç
alacağız" demişti. Maalesef üç yerine hiç aldık. Hep öyle oluyor nedense.
Hep zararlı çıkan Türkiye, hep zararlı çıkan Türk kökenliler oluyor. Kuzey
Irak’ta, Musul’da, Kerkük’te Türklerin hakkı gaspedilmiş, net Türk nüfusuna
sahip Kerkük’te göçler nedeniyle demografik yapı Kürtlerin lehine çevrilmiştir.
Şimdi de işi katakulleye getirip, Kerkük’ü referandumla Kürt Bölgesi’ne
bağlamak için entrika üstüne entrika çevirmektedirler.
Suriye’de de Türkler vardır.
Böyle giderse bu karışıklıkta yok olup gideceklerdir. Bölgedeki Türkler,
Türkmenler kimsenin umurunda değil, tıpkı Musul’da, Kerkük’te olduğu gibi. Yardım çağrıları, imdat çığlıkları hep
cevapsız kalmaktadır. (Necip Fazıl'ın dediği gibi "Öz yurdunda
garip"tir, Hocalı'da, Kırım'da, Musul'da, Kerkük'te, Doğu Türkistan'da da
gariptir.)
Türklerin hiç adı sanı
geçmezken Lazkiye merkezli bir Nusayri Devleti’nden söz ediliyor. Olaylar öyle hızlı gelişiyor ki Kuzey Suriye’ye Barzani tarafından yetiştirilen
militanlar sokulmuş, bölge resmen işgal edilmiştir. Kuzey Irak yetmezmiş gibi,
Türkiye için 700-800 km uzunluğunda yepyeni bir "Güvenliksiz Bölge",
Kürt Bölgesi oluşmuştur. Gidişatın Büyük Kürdistan’a doğru olduğunu artık sağır
sultan bile duymuştur. Sonraki aşamada İran ayağıyla
yap-boz tamamlanacaktır.
0 yorum: "Şimdi Suriye, Sonra..."