Sağcıydık,
solcuyduk; bizler aynı gemide birer yolcuyduk. Mücadelemiz gemiyi Amerika’ya ya
da Rusya’ya kaptırmamak içindi. Yıllar yılı birbirimizi boğazladık durduk bu
uğurda. Kuytu köşelerde kim vurduya gitti bazılarımız. Kimimiz okul
pencerelerinden atılarak katledildi, kimimiz sokak ortasında kurşunlandı
güpegündüz...
Bir
gece ansızın düdük ötüverdi. Akan kan durdu, hain kurşunlar sustu bir anda.
Sanki sihir yapıldı.
Sonra;
toplayıp toplayıp içeri tıktılar. Bir onlardan bir bizden astılar suçsuz, günahsız
yere. Maksat adalet sağlansın(mış). Sonradan sonradan anladık ki her iki
tarafın çoğunluğu da aslında ülkesini seven, bu uğurda ölmeyi göze alan
insanlarmış.
**
Yıllar
yılları kovaladı. Mücadele ettiğimiz değerler ayaklar altına alındı.
Kutsallarımızla
dalga geçildi.
Mücadele
etmeyen, sonradan gelip hazıra konan baykuşlar tünedi davamızın tepesine.
Başaramayan
gitmedi, “az olsun benim olsun” dediler.
Çöreklenip kaldılar bir bir. Alakasız alakasız kişiler alındı en yüksek
mevkilere. Yıllarca mücadele etmiş, kurşun yemiş, işinden gücünden olmuş insanlarımız
bir köşeye atıldı, unutulup gittiler. Aç susuz kaldılar kimin umurunda.
Olay
nöbet olayı değil miydi aslında..? Bugün sen yarın öbürü olması gerekmez miydi?
Bizler;
halisane bizler, 12 Eylül’den önce de mücadele eden bizler, hiçbir çıkar
gözetmeden sandığa gidip oylarımızı verdik. “Kol kırılır yen içinde kalır” dedik. Zaman zaman kızdık gücendik
ama kimseye diyemedik içimize attık.
En
tepedekiler kendilerini değil de başkalarını iktidarda tutmak için
görevlendirilmişlerdi sanki.
En
olmadık zamanda birilerine koltuk değneği oldular.
Kaç
defa sandıkta hezimet yaşadık, daha fazla oy alamayacaklarını bile bile gene
gidip kemikleşmiş oylarımızı verdik. Her şeye “hayır” denildi. Oysa bilmeliydiler ki tüm canlıların yaradılış
gayesi varlık göstermek, iktidar çabasında olmaktır.
Hezimet
yaşandı.
Ama
gitmediler. Akıl edip “demek ki biz başaramıyoruz,
bizim yerimize taze kan gelsin, tertemiz birileri gelsin, nöbet değişsin”
diye düşünmediler ve gitmediler.
Gitmiyorlar.
Bizim
aynı halisane tavırla hala onları körü körüne desteklediğimizi düşünerek bize
madalya verdiler:
E N A Y İ L İ K M A D A L Y A S I
**
Ben artık bu saatten sonra madalya
falan almak istemiyorum. Malum şahıs ve yandaşları olduğu sürece sandığa da
gitmeyeceğim. Barajı aşamazmış, parçalanırmış, ülkeye lazımmış, dünya
batacakmış hiç umurumda değil.
BOŞUNA MÜCADELE ETMİŞİZ MEĞERSE…
Suat
Zobu
0 yorum: "Bize Madalya Verdiler..!"