pencerenize karartın vururdu ben sokakta dururdum

o cumbalı evinizin balkonundan bakardın

uykusuz geçerdi gecelerim gurur yapar sana diyemezdim

ben ekmek aş yiyemezdim ey yar yiyemezdim

Comments

23 Mart 2014

Ülkeme Zarar Vermeyin...

Önce masumane başladı.

Taksim’de ağaç kesilmesine karşı çıkan çevreci bir yaklaşım.

İnsanlar dolmuştu bir şekilde; yok açılım, yok akil insanlar, TC, Cumhuriyet, 2 ayyaş, 4+4+4, Suriye, başkanlık sistemi vs. vs. O nedenle toplumdan müthiş ilgi gördü eylemler. Hızla tüm yurda yayıldı. 


Mevcut iktidara oy vermeyenlerden, hatta gözü kapalı oy verenlerden bile destek gördü. Hemen hemen bütün kentlerde eline Türk Bayrağı’nı alan meydanlarda aldı soluğu. Polisin kaba davranışını, gaz yemeyi, cop yemeyi bile umursamadı kimse. Akşam saat 21.00 olunca insanlar evlerinde ışık yakıp söndürerek, pencerelerden-balkonlardan tencere tava çalarak, araba kornalarıyla destek oldu.

Ulusal medya haberlerde vermese bile yayıldı bu eylemler.

Ancak…

Ancak her zaman olduğu gibi provakatörler çıktı ortaya. Yaşlı başlı insanların efendice yaptığı eylemlere taşlı-sopalı vur-kır işleri karıştı. Kim oldukları, neci oldukları belli olmayan yüzleri maskeli kişiler çevreye ve insanlara zarar vermeye başladılar.

Otobüs duraklarından, bankamatiklerden, bir internet kafeye ait bilgisayarlardan, işyerlerinden, sokaklardan, kaldırımlardan ne istediler?

Kırıp dökmek mi Taksim’i veya ülkeyi kurtaracak?

Haklı bir eylemi haksız hale getirdiklerinin bilmem farkındalar mı?

Hele hele camiye sığınanlar (!!!). O kutsal mekanda içki içmek; ayakkabılarıyla, inançlı alınların secdeye vardığı halıların üzerinde dolaşmak…

Neyin nesi Allah aşkına?

Bu insanlığa, farklı mezhep anlayışına, farklı din anlayışına ya da dinsizliğe-ateistliğe sığar mı?

Sen kimsin, nesin, necisin, kendini ne sanıyorsun? Entel, dantel, ne idüğü belirsiz oldun da ne oldu?

Bu iktidara oy vermem. Müslümanlığın ne bir partinin, ne de bir grubun tekelinde olmadığına inanan, inançlı biriyim.

Masumane başlayan eylemlerin, maalesef provakatörlerin ön planda olduğu bir ortama doğru sürüklenmesi, vatanını milletini seven bizleri derinden üzmektedir. Duyarlı insanlarımızın bu tür provakatörlere izin vermemeleri, içlerinde barındırmamaları gerekir...

Zira; BAŞKA TÜRKİYE YOK...

Bir şeyleri kırıp dökerek ülkemize zarar vermeyin. Unutmayın ki;

iktidarlar, partiler, insanlar gelip geçicidir.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ SONSUZA KADAR YAŞAYACAKTIR...

O KADAR...

Nice güzel, demokratik günlere erişmek dileğiyle…



Suat Zobu



.

0 yorum: "Ülkeme Zarar Vermeyin..."