Geçen gün köye düğüne
gittik.
Hüseyin Bıyık, Ağabeyim
Burhan Zobu, Mehmet Bıyık falan oturuyoruz; yanımıza Şef (Hüseyin Kemelek)’te
geldi. Hüseyin Bıyık iki de bir “Ben deyim yüz teker, sen de yüzelli teker”
deyip gülüyor.
"Hele anlat şunu"
dedim.
Hüseyin Bıyık anlatmaya
başladı (Buradaki abartılara dikkat, süper valla):
Mulla Ahmet’le Keloğlan’ın
Hüseyin Ankara’da çalışmaya gitmişler. Etimesgut’ta 1 kamyon çimento
indirmişler. Adam birer yevmiyeyi hak ettiniz, Dikmen’de de çimento inecek, onu
da indirin ayrıca yevmiye vereyim demiş. Orada da bir kamyon indirmişler, birer
yevmiye daha almışlar.
Derken bir TIR çimento daha
gelmiş.
Adam bunu da indirin ikişer
hatta üçer yevmiye daha vereyim demiş. Şartolsun TIR’ın bir ucu Dikmen’de, bir
ucu Mamak’tan yeni çıkmış (İki yerin arası en az 5 km :)) ). Ben deyim 100
tekeri var, sen de 150 teker. “Lan abi etme-eyleme, biz bunu indiremek” deseler
de, adam belindeki silahını gösterek “Lan valla ikinizi de vururum, inşaata da
gömerim. Ben şimdi nereden adam bulayım; indireceksiniz, beşer de yevmiye
vereceğim” demiş. (Yevmiye bolluğu).
Bi yol kaçabilseler Ulus’u
bulacaklar ama kaçamamışlar. Biraz paranın hatırına, daha çok silahın hatırına
TIR’ı da indirmişler. Adam söylediği yevmiyeleri de vermiş. Ama ikisi de
çimento mu, adam mı belli değil, bi tek gözleri ışıldıyor.
“Arkadaş bi hamama gidip
iyice yıkanalım bari” demişler.
Kaç tane hamama gittilerse
“Bu çimento bizim hamamı doldurur, donar kalır temizleyemeyiz de” diyerek
hiçbiri hamamdan içeri almamış.
“Arkadaş size birer yevmiye,
ikişer yevmiye verelim (Hamam parası da yevmiye)” deseler de hamamcılar kabul
etmemiş.
En son birisi “Arkadaş şu
hamamın dışında hortumla sizi bi yıkayalım ondan sonra hamama girin” demiş.
Öylelikle yıkanabilmişler de
kurtulmuşlar.
Suat ZOBU
.
0 yorum: "Çimento"