pencerenize karartın vururdu ben sokakta dururdum

o cumbalı evinizin balkonundan bakardın

uykusuz geçerdi gecelerim gurur yapar sana diyemezdim

ben ekmek aş yiyemezdim ey yar yiyemezdim

Comments

20 Şubat 2014

Çağdaş La Fontaine Hikayeleri...


ÜÇ KISA HİKAYE

Tavuk, çayırda otlayan ineğe gitmiş:

“Merhaba inek hanım!”


İnek, tavuğun kendisine, merhaba demesini yadırgamış: “Hayrola?”

“Size, ortaklık teklif etsem, ne dersiniz?”

İnek, ne kadar inek olsa da, bir işi reddedecek kadar inek olmadığından, inekleşmemiş:

“Söyle bakalım, ne iş bu?”

“Sizinle sucuklu yumurta yapalım, insanlar sucuklu yumurtaya bayılır!”

İneğin aklı yatmış, tavuk ortaklık şartlarını sıralamış:

“Bana münasip bir yerde folluk gösterin, gidip yumurtalarımı folluğa doldurayım!”

Birkaç gün sonra, tavuk, bir küfe yumurtayla çıkagelmiş, inek memnun, yalnız tavuğun yanındaki eli bıçaklı adamı gözü tutmamış:

“Ortak, bu adam kim?

“Kasap, sucuklu yumurta için… Sizi kesecek, sucuk yapacak, benim de yumurtalarım var, ortaklık tamam!”

İnek ayılır gibi olmuş:

“Bu ortaklık benim canıma mal olacak galiba!”

“Maalesef inek hazretleri, amacımız, ins anlara bol, lezzetli ve şişmanlatmayan sucuklu yumurta yedirmek, değil mi? Hadi, lütfen kendinizi sayın kasaba teslim ediniz!”

Şimdi buna, kalkınmış ülkelerle, kalkınmamış ülkeler arasında,
ekonomik işbirliği anlaşması diyebilir misiniz?

* * *
“Cambaz”ın değişik anlamı vardır, at üstünde, tel üstünde gösteri yapanlara da cambaz denir, özellikle hayvan pazarlarındaki pazarlıkçılara da cambaz, denir.

Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş, bir başka cambaz yanaşmış:

“Kaça bu eşek?”

“Bin lira!”

“Aldım gitti, ver elini helalleşelim!”

Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış:

“Yahu görmüyor musun, bu eşek topal; onun için ucuza verdi!”

“O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış, topal sanıp ucuza elden çıkarmaya bakıyor!”

Eşeği satana koşmuşlar:

“Yahu bu topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!”

Satıcı gülmüş:

“Eşek topa l olmasına topal da, öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben
koydum!”

Alıcıya koşmuşlar:

“Yahu bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. Seni de kandırdı, parayı aldı!”

Alıcı dövünmeğe başlamış:

“Vay namussuz; eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı!”

Bunun adına serbest piyasa da “alışveriş” diyorlar mı?

* * *

Aslan, eşek ve tilki ava çıkmışlar; bir geyiği vurup gelmişler. Aslan emretmiş:

“Şunu pay edin!”

Eşek avı üç eşit parçaya bölmüş, herkesin payını vermiş; ama aslan beğenmemiş:

“Hani benim aslan payım!”

Eşek, eşekliğinden olacak anlamamış:

“Ne demek aslan payı!”

Aslan bir pençede eşeği parçalamış, sonra, tilkiye dönmüş:

“Hadi, sen pay et!”

“Efendim sizin olduğunuz yerde pay etmek ne demek? Hepsi sizin, buyurun afiyetle yiyin!”

Aslan hayretle sormuş:

“Sen bunu kimden öğrendin?”

Tilki cansız yatan eşeği göstermiş...

"Bunun adına da sosyal adalet diyorlar…"


(Teşekkürler Tülay Eker)

0 yorum: "Çağdaş La Fontaine Hikayeleri..."