Bizim küçük oğlanı ilkokula başlattık, her gün ya kalemi kayboluyor ya da silgisi. Aradan 1 hafta falan geçti. Bir gün: 8-10 tane kalem, 8-10 tane silgi, 8-10 tane kalemtıraşla gelmiş, hepsini annesine teslim etmiş. Bolluk maşallah. Hanım akşam "Böyleyken, böyle" dedi.
Çocuğu karşıma aldım:
- Oğlum bu kadar kalemi,
silgiyi nereden buldun?
- Her gün arkadaşlar
benimkini alıyordu, ben de bu gün onlarınkini aldım, dedi.
- Peki, senin kalemin,
silgin kaybolunca üzülüyor musun?
- Evet, çok üzülüyorum,
dedi.
- Senin bir şeyin kaybolunca
üzülüyorsan, o zaman bugün de arkadaşların üzülmüştür!..
Durdu, yüzüme baktı, hiçbir
şey demedi. Yutkundu.
- Oğlum senin bir şeyin
kaybolursa biz gene alırız. Sen sakın bir daha arkadaşlarını üzme, hem bu iyi
bir şey değil, dedim.
Rahatladı.
-Tamam baba üzmem, dedi.
Üzmedi de.
Ben o gün "Aferin oğlum
çok iyi etmişsin" deseydim ya da hiç sesimi çıkarmayıp görmemezlikten
gelseydim!..
Sevgiyle kalın...
Suat ZOBU
0 yorum: "Çocuk Eğitimi"